• Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar nelerdir?
• Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar nasıl önlenir?
• Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar tedavi edilmezse hangi sorunlara yol açar?
• Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan tamamen kurtulma şansı yok mu?
• Genital Siğil (Kondilom) nedir?
• Genital siğil kansere dönüşür mü?
• HPV aşısı sadece kansere karşı mı korur?
• HPV vücuttan tamamen temizlenebilir mi?
• HPV kendiliğinden iyileşir mi?
• HPV varlığında cinsel ilişkiye girilebilir mi?
• HPV ağız bölgesinde hastalık yapar mı?
• HPV virüsü bulaştıktan sonra ne zaman ortaya çıkar?
• Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar (CYBE)
• Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların (CYBE) belirtileri nedir?
• CYBE’ler için risk faktörleri nelerdir?
• CYBE’lar anneden bebeğe geçebilir mi?
• CYBE’lara bağlı ne tür sağlık problemleri ile karşılaşılabilir?
• CYBE (cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar) nasıl önlenir?
• CYBE (Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyon) tanısı nasıl konur?
• CYBE için hangi testler yapılır?
• Cinsel partnerlerin (eş) bilglendirilmesi nasıl yapılmalı?
• Genital uçuk (herpes) nedir?
• Herpes Simpleks virüsünün tipleri var mıdır?
• Genital uçuk ne zaman ortaya çıkar?
• Genital uçuk tedavi edilebilir mi?
Cinsel ilişki sırasında partnerler arasında bulaşan enfeksiyonlardır. Vajinal, oral ve anal (makat) yoluyla bulaşım gerçekleşebilir. Enfeksiyon bazı hastalarda hiçbir şikayet oluşturmaz. Taşıyıcı olarak hastalığı vücutlarında bulundururlar.
Genital Siğil / Kondilom (HPV – Human Papilloma Virüsü)
Genital Uçuk (Herpes Genitalis – Herpes Simpleks Virüsü)
Bel soğukluğu (N. Gonore enfeksiyonu- bakteri)
Firengi (sifiliz, treponema pallidum – bakteri)
AIDS (Human Immunodeficiency Virüsü)
Trikomonos Vajinalis paraziti
Molloscum Kontagiozum (Pox virüs)
Hepatit B ve C (virüsler)
Gardnella Vajinalis
Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları bakteriyel kaynaklı ve virüs kaynaklı olarak iki gruba ayırabiliriz. Viral enfeksiyonlar ne yazıkki uzun süre vücutta kalmakta ve antiviral ilaçlarla tamamen temizlenememektedir. Bakteriyel olanlar ise genellikle antibiyotik tedavisine yanıt vermektedir. Fakat enfeksiyonlara bağlı ortaya çıkan darlık (üretra darlığı) ve yapışıklık (batın içi yapışıklık) gibi durumlar enfeksiyon geçse de kalıcı sorunlara yol açabilmektedir.
Human papilloma virüsünün (HPV) neden olduğu enfeksiyondur. HPV’nin 200’den fazla tipi bulunur ve bunlarında 40’dan fazlası genital bölgeyi tutar. Deri ile temas sonucu bulaşan bir enfeksiyondur. Genital siğil ve papillomların çoğu HPV-6 ve HPV-11 tarafından oluşturulur. HPV tip 16 ve 18 ise kadınlarda servikal, vajinal ve vulvar erkeklerde penis ve anal kanserlerle ilişkilidir. Seksüel aktif bireylerin %50’si yaşamları boyunca en az bir kez HPV ile enfekte oldukları tahmin edilmektedir.
HPV enfeksiyonları kanser oluşturma riskine göre birkaç alt grupta incelenir. Bunlar içinde yüksek riskli olanlar tip 16, 18, 31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58 ve 59’dur. Serviks (rahim ağzı) kanserinin %95’i HPV kaynaklıdır. Her iki cins için de kanser riski taşısa da özellikle kadınların rahim ağzı kanseri açısından düzenli takibi oldukça önem arz etmektedir.
HPV aşılarının birkaç tipi vardır. Bivalent denilen HPV tip 16 ve 18’e karşı oluşturulan aşı kansere karşı koruyucu özelliktedir. Kuadrivalent aşı ise HPV tip 6, 11, 16 ve 18 için geliştirildiğinden kanserler karşı %70, genital siğillere karşı %90 koruyucudur. Son olarak çıkan Gardasil 9 ise ( 6,11,16,18,31,33,45,52,58 tipleri) dokuz tipi de kapsayan %98’lik koruma sağlayan bir aşıdır.
Her iki cinsten, cinsel aktif yaşa gelmiş gençlere yapılması gerekir. Ergenlik döneminde maruziyet öncesi aşılanma koruyucudur. Aşıların 30 yaş üzerinde koruyuculuğu yoktur. Kadınlar tarafından rahim ağzı kanseri nedeniyle daha çok bilinen bu aşı erkekler için de koruyucudur.
HPV’nin %70’i ilk bir yıl içerisinde, %90’ı ise iki yıl içerisinde vücuttan tamamen temizlenir. Genel kanının aksine, çok büyük bir kısmı ömür boyu vücutta kalmaz. Fakat %10 hastada HPV virüsü uzun süre vücutta kalarak kondilom ve kanserlere neden olabilir.
Bağışıklık sistemimiz virüsü tanıyarak vücuttan tamamen temizleyebilir. Bu nedenle bağışıklık sistemimizi canlı tutacak gıdalara ve yeterli dinlenmeye önem vermeliyiz. Bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı birçok enfeksiyonda olduğu gibi HPV’de de artış gözlemlenebilir. Bağışıklığı arttırıcı takviye ürünler bu dönemde kullanılabilir.
Aktif lezyon varlığında cinsel ilişkiden uzak durmakta ve kısa sürede lezyonların temizlenmesinde yarar var. Kondom kullanımı hastalığın bulaşımını %85 oranında engelleyebilmektedir. Bu nedenle HPV varlığında hastalığın makroskopik bulguları varlığında cinsel ilişkiden uzak durulmalıdır. Kondom kullanılsa da partneri HPV konusunda bilgilendirilmeli ve mutlaka doktor tarafından muayene edilmelidir.
Evet. HPV oral seks nedeniyle ağız içi ve boğaz bölgesinde hastalık yapar. Boğaz kanserlerinin %35’inden, ağız kanserlerinin ise %25’inden HPV sorumludur. Öpüşme sırasında çiftlerden birinde HPV lezyonu varsa partnerine öpüşme sırasında bulaştırabilir.
Kuluçka süresi 2 hafta ile 2 yıl arasında değişmektedir. Genellikle siğiller 3-4 ay içerisinde ortaya çıkmaktadır.
HPV’nin tuvalet kapağı, kapı kolu, klozet gibi cinsel ilişki olmadan, cilt teması ile bulaşma ihtimalinin düşük de olsa mümkün olduğu gösterilmiştir.
HPV varlığında genital bölge traşı yapılmamalıdır. Lezyonlar temizlendikten sonra genital bölge traşında mümkünse jilet tercih edilmemelidir. Çünkü traş bıçağı cilt üzerinde mikrotarvmalar oluşturarak sağlıklı bölgelere de bulaşın gerçekleşmesine neden olur. Onun yerine sadece genital bölgede kullanılmak üzere bir traş makinesi kullanılmalı, makinenin ağzı da her kullanım öncesi yıkanarak temizlenmelidir.
CYBE cinsel ilişki esnasındaki temas ile bulaşır. Penis, vajen, ağız, anüs ve cilt teması bulaşa neden olabilir. Bakteri, virüs ve parazitler kişiden kişiye temas sırasında kan, meni, vajen sıvısı ve diğer vücut sıvıları yoluyla bulaşabilir.
Bazen bu enfeksiyonlar cinsel ilişki dışı yollarla da bulaşabilir. Kan transfüzyon, aynı enjektörün kullanımı veya doğum sırasında anneden bebeğe geçiş gibi.
CYBE her zaman belirti vermez. Tamamen sağlıklı görünen bireylerde de enfeksiyon olabilir ve bu bireylerden enfeksiyon kapmak mümkündür.
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi hiçbir belirti vermeden enfeksiyon taşıyan hastalar da olabilir. Bu kişiler ya enfeksiyona bağlı bir komplikasyonla karşılaşınca veya partnerlerinde enfeksiyon belirtisi ortaya çıkınca tesbit edilebilir.
CYBE olası belirti ve bulguları şunlardır:
– Genital bölgede, anüs çevresinde veya ağız etrafında yara ve şişlikler
İdrar yaparken ağrı ve yanma
Penisten akıntı olması
Sıradışı kötü kokulu vajinal akıntı
Sıradışı vajinal kanama
Cinsel ilişki sırasında ağrı
Kasık bölgesinde lenf bezlerinde şişme
Alt karın kısmında ağrı
Ateş
Gövde, el ve ayaklarda kızarıklık
Bu belirtiler cinsel ilişkiden birkaç gün sonra ortaya çıkabileceği gibi, yıllar sonra da ortaya çıkabilir.
Cinse ilişkiye giren her birey CYBE açısından risk grubudur. Fakat bazı durumlar bu enfeksiyonlara yakalanma riskini arttırır:
Korunmasız cinsel ilişki: Vaginal, anal veya oral yolla enfekte bir partner ile ilişkiye girildiğinde CYBE yakalanma riski çok artacaktır. Kondomun uygunsuz kullanımı da riski arttırır.
Partner sayısının birden fazla olması: Çoklu partnere sahip olan bireylerde risk artar. Partner sayısı ile enfeksiyon riski doğru orantılı olarak artar.
CYBE öyküsü olması: Daha önce CYBE geçirmiş olan kişilerin başka bir cinsel yolla bulaşan enfeksiyona yakalanma ihtimali daha yüksektir.
Cinsel saldırı ve tecavüz: Bu durum hem psikolojik hem de fiziksel açıdan oldukça zor bir durumdur. Fakat bu tür bir saldırıya uğrayan kişinin mutlaka taramadan geçmesi ve gerekli medikal ve psikolojik tedaviyi alması oldukça önemlidir.
Alkol kullanımı ve uyuşturucu madde kullanımı: Zihinsel fonksiyonları bozan madde kullanımı riskli cinsel davranışlarda bulunma ihtimalini arttırır.
Enjekte edilebilir madde kullanımı: Ortak kullanılan şırınga ile uyuşturucu maddeler alımı hem enjektöre bağlı hem de uyuşturucu sonrası bilinç kaybına bağlı birçok enfeksiyonun bulaşmasına neden olmaktadır.
Genç olmak: CYBE’ların yarısı 15-24 yaş arası gençlerde görülmektedir.
Bazı CYBE’lar (Gonore, Klamidya, HIV ve sifilis) hamilelik ve doğum sırasında anneden bebeğe geçebilir. CYBE’lar bebeklerde ölümde dahil olmak üzere çok ciddi sorunlara yol açabilmektedir.
Enfeksiyonların erken dönemlerinde birçok insan hiçbir sorunla karşılaşmayabilir, fakat ilerleyen dönemde sağlık sorunları baş gösterir.
Olası sorunlar şunlardır:
Pelvik ağrı
Eklem iltihabı
Pelvik inflamatuvar hastalık
Kısırlık (her iki cinste)
Kalp hastalıkları
Göz enfeksiyonları
Bazı kanserler (HPV ilişkili rahim ağzı, penis, skrotum ve anüs kanserleri)
Eğer sizin cinsel ilişki öykünüz ve şikayetleriniz CYBE ile uyumlu ise doktorunuz sizi muayene edip bazı testler isteyecektir.
Kan Testleri: HIV, Hepatit ve geç dönem sifiliz teşhisi yapılabilir.
İdrar testleri: Bazı cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların tanısı idrar örneğinden kültür veya PCR çalışması ile konulabilir.
Akıntı sürüntüsü: Üretral (penis ucundan) veya vajinal akıntıdan alınan sürüntü örneğinden yapılan kültür veya PCR testi ile tanı konulabilir.
Günümüzde cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların tanısını koymak yeni teknikler sayesinde kolaylaştı. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların etkeni olan Mikoplazma, Klamidya, Neisseria, Ureoplazma gibi bakterilerin kültür ortamında üretilmesi oldukça zordur. Ayrıca Trikomonas gibi parazitlerin ve Gardnella vajinalis gibi anaerob bakterilerin normal kültürde üretilmesi neredeyse olanaksızdır. Mantarlar da normal kültürlerde üretilememektedir.
Ayrıca kültür yöntemi antibiyotiklerden etkilendiği için, daha önce antibiyotik kullanımına başlanan hastalarda yalancı negatiflik durumu ile karşılaşılmaktadır.
Güncel PCR yöntemleri sayesinde mikroorganizmaların DNA ve RNA’sı saptanır. Az sayıda da olsa organizma tesbit edilebilir. PCR yöntemi antibiyotik kullanımından etkilenmez.
Son üç ay ile 1 yıl arasında ilişkide olduğun cinsel partnerini, cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyonun test ile doğrulandığında, bu konuda hakkında haberdar etmelisin.
Genital herpes oldukça sık karşılaşılan cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur. Herpes Simpleks Virüs tarafından bulaşır. İlk bulaş sonrası virüs vücutta uyku halinde saklanır ve yılla sonra ortaya çıkabilir. Genital herpes ağrı, kaşıntı ve yaraya neden olabilir. Fakat bazı hastalarda hiçbir şikayete neden olmayabilir. Yaralar, yüzeyden kabarık içi su dolu küçük kesecikler şeklindedir. İyileşirken bu lezyonlar kabuk bağlayarak dökülür.
Tedavi amacıyla kullanılan haplar ve kremler lezyonun kaybolmasında şikayetlerin azalmasında ve sık tekrarlamasını önlemede etkilidir. Fakat kür sağlamaz, hastalığı tamamen ortadan kaldırmaz.
İki tipi vardır.
HSV-1: Bu virüs özellikle ağız çevresinde yaralara neden olur. Cilt teması bulaşım için yeterlidir. Oral seks yapıldığında genital bölgeye bulaşabilir. Nüksleri HSV tip 2’den daha seyrek gerçekleşir.
HSV-2: Tip 2 virüsü özellikle genital bölgeyi tutar. Genital bölgenin cilt teması bulaş için yeterlidir. Penetrasyon gerekmez. Ayrıca açık yara olmasa da sağlıklı bir cilt yüzeyinden bulaşım gerçekleşebilir.
Virüs insan vücudu dışında yaşayamadığından tuvaletler gibi ortak kullanım alanlarından, havlu ve diğer cisimlerden bulaşım ihtimali neredeyse imkansızdır.
HSV (Herpes Simpleks Virüs) bulaştıktan haftalar veya yıllar sonra ortaya çıkabilir.
Evet. Ne yazıkki bağışıklık sisteminin zayıfladığı dönemlerde virüs aktive olabilir.
HSV’nin neden olduğu genital herpes taşıyıcısı olmak gebeliğe engel değil. Fakat doğum esnasında anneden bebeğe geçişine bağlı ciddi sorunlara yol açabileceğinden normal doğum yerine sezaryen ile doğum tercih edilmelidir.
Evet. Oral seks ile ağız çevresindeki uçuktan genital bölgeye ve genital bölgeden diğer cilt bölgelerine bulaşım gerçekleşebilir. Bulaşım için ciltte bir açık yara olmasına gerek yoktur. Sağlıklı cilt üzerinden de bulaşım olabilir.
Uyarı: Bu makale, bilgilendirme amaçlıdır ve herhangi bir tıbbi tavsiye niteliğinde değildir. Bir tıbbi sorunuz varsa, lütfen doktorunuza danışınız.
İçerik Güncelleme Tarihi: 18.06.2021